SİGİROTA PRİMİNE ESAS KAZANCIN DÜŞÜK GÖSTERİLMESİ DE İŞÇİ AÇISINDAN HAKLI FESİH NEDENİDİR

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının 11.01.2011 ile 31.12.2013 tarihleri arasında davalı işverenlikte öğrenci taşıma ile görevli şoför olarak çalıştığını, sigorta primine esas kazancının düşük gösterildiğini ve düzeltilmesini istediğini, işverenin bu nedenle bahane üreterek dikkatsiz çalıştığı ve artık çalışmak istemediğini belirterek davalı tarafından iş akdine haksız ve nedensiz olarak son verildiğini, iş akdinin feshedilmesine rağmen 13.01.2014 tarihine kadar fiili olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının fazla çalışma ve genel tatil çalışmaları olduğu ve ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının müvekkili şirket nezdinde 11.01.2011 ile 20.01.2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacının görevinin engelli çocuklarına ilişkin servis aracının kullanımı olduğunu, 2014 Ocak 13,14,15,16,17,18,19,20 tarihlerinde işe gelmediği için iş akdinin 20.01.2014 tarihinde sonlandırıldığını, işe gelmediği günler için tutanak düzenlendiğini, davacıya iş akdinin feshedildiğine ilişkin ihtarname keşide edildiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi 31.12.2013 tarihinde yapılmış bir fesih işleminin bulunmadığını, davacının işe başladığı tarihten itibaren sürekli müvekkili şirketi zarara uğrattığını ancak davacıya toleranslı davranıldığını, davacının görevini gereği gibi yerine getirmediği gibi izinsiz olarak işe gelmeyerek işlerin aksamasına sebep olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 13.01.2014 sonrası devamsızlık yaptığına ilişkin işveren tutanakları ile ihtarına rağmen davacının devamsızlığına ilişkin işverene beyan ile belge ibraz etmediği, davacının daha önce işverence fesih yapıldığı iddiasına ilişkin ise kayıt ve ispatı da bulunmadığı, işverenin devamsızlığa bağlı fesih işleminde haklı nedeni olduğu ve davacının kıdem ile ihbar tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, tanık anlatımlarına göre davacının resmi tatil günlerinde çalışma yapmadığı gerekçesiyle genel tatil ücreti talebinin reddine, fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanununun 14 üncü maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasada ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.

Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.

Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.

4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır (Yargıtay 9. HD. 16.7.2008 gün 2007/22062 E, 2008/16398 K.).

İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin 1475 sayılı Yasa döneminde istikrar kazanmış olan görüşü, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânı vardır (Yargıtay 9. HD. 18.1.2010 gün, 2009/24286 E, 2010/74 K.).

Somut uyuşmazlıkta, davacı sigorta primine esas kazancının düşük gösterildiğini ve bu durumun düzeltilmesini istediğinde iş akdinin 31.12.2013 tarihinde feshedildiğini, iş akdinin feshedilmesine rağmen 13.01.2014 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini iddia ederek ödenmeyen tazminat ve işçilik alacaklarını talep etmiş, davalı ise davacının işyerini terk ettiği ve 13.01.2014-20.01.2014 tarihleri arasında devamsızlık yaptığı savunmasında bulunmuştur.

Davacı işçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi ve fazla mesai yönünden eksik sigorta primi ödenmesine bağlı olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-(e) maddesine göre haklı nedenle iş akdini feshettiğinden, kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi bozmayı gerektirmiştir.

KARAR :

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.